28 Temmuz 2009 Salı

ÇEKİŞEN DÜNYÂLAR

ÇEKİŞEN DÜNYÂLAR

Acıyan O, gözeten O, gerisi hep hissiz,
Bir tane merhametli, bir sürü merhametsiz.
Kalbler derin bir şevkle O’nu hecelemekte,
İnançsız dimağlarsa, ömür boyu hayrette:
Yapayalnızlar, beşikden tâ mezara kadar,
Bu kara yalnızlıkda bir yığın ızdırâp var...
Dünyâ derin bir kuyu, sonu ölüm çukuru,
Yollar zaman tüneli, boru içinde boru.
Önde karadelik, arkada ölüm ejderi,
Ne bir adım ileri, ne de bir adım geri...
Ufku şafak bilmez, hazan sarmış baharını,
Bedbinlik, ümîdsizlik karartmış her yanını.
Bizim ufkumuzda renkler: Mavi, kırmızı, mor,
Heryerde renkden cünbüşler O’nu heceliyor.
Çevremiz pırıl pırıl nûr, buğu buğu huzûr,
Gök-yer raksa gelmiş her yanda ayrı bir sürûr!..
Kevserler çağlıyor, kevserler etrafında biz,
Suyu kesilmez çeşme akıyor sessiz sessiz...
Koş, yetiş sen de ışık ordusuna ve kurtul..!
Kulluklardan sıyrıl, sadece Allah’a kul ol!
Herşeyde bir ölgünleşme , herşeyde tükeniş,
Tek bir yol var: Ölümsüzler kervanına yetiş!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder